AŞKSIN SEN

AŞKSIN SEN

14 Ağustos 2012 Salı

UZUUUUN BİR ARADAN SONRA

Uzuuun bir ara olmuş, tabi bu geçen zamanda çok şey oldu ancak bazı tatsız olaylar yüzünden yazmaya fırsat bulamadım.

Önce her yaz olduğu gibi yazlık maceramız oldu. Dokuz gün süren Burhaniye maceramızda, denizin soğuk olması sebebi ile kuzucuğum denize giremedi. İlk gün büyük bir heves ile girmek isterken suyun soğukluğu ile karşılaşınca vazgeçti ve bir daha adımını atmadı.


Bu dokuz gün maceramızdan sonra üç ayrı pedagogla yaptığım görüşme ve uzuun araştırmalardan sonra kuzucuğu bir hafta anneannesi ile bırakarak İstanbul'a geri döndük yol boyunca ağlayarak tabiki,

Aradan geçen beş gün benim açımdan çok kötü geçti, düşündüm de ben Kuzey'in doğumundan itibaren sabah -akşam mesaisi sonrasında iki kere markete gitmek ( bir dönem doktorumuz Kuzey'i götürmemizi yasaklamıştı)  bir kerede arkadaşımın düğününde saat 21.00-23.00 arası bırakmak dışında hiç Kuzey'siz bir şey yapmadığımı fark ettim.

Bu nedenle buruk geçen bir hafta sonunda,  hafta sonu Cuma akşamında otobüsle Burhaniye'ye karı-koca yola düştük ve 07.07.2012 tarihinde sabah 06.00 da oğluşumun yanına koşar adım çıkarak usulca yatakta yanına sokuldum, uyanıp beni yanımda görünce anneeeeee diyerek sarılması süperdi aynı gün İstanbul'dan Akçay'a tatile gelen ve İstanbul'da uzun süre görüşemediğimiz arkadaşlarımız-Koçak ailesi ( ÖZgür-Filiz-Barkın) ile Ören'de buluştuk ve keyifli bir gün geçirdik.

Ertesi gün sabah erkenden sahile maaile gittik bugün içim buruktu çünkü kuzucuğu yine bırakacaktık. Sahile gitmemizden yarım saat sonra dedemiz-yani babam bir bacak ağrısı ile kıvranmaya başladı apar topar acilde soluğu aldık, buradaki doktor kalp ile ilgili olabilir Edremit'e gitmemizi önerince biz Edremit'i boş verip apar topar İstanbul'a döndük iyiki de dönmüştük ertesi gün dedemiz Siyami Ersek'te kendisine yapılan muayene sonucunda bacakta pıhtı olduğunu öğreniyor ancak burada fenalaşıyor  ve Numune'ye kardeşim tarafından götürülüyor acilde sara nöbeti gibi adlandırılan bir kriz geçiriyor ve bu şekilde beyin damarlarından ikisinde pıhtı olduğunu öğreniyoruz.

Bugün aynı zamanda 09.07.2012 ve benim doğum günüm:((( Tabi bundan sonra  Haydarpaşa Numune Hastanesinde günlerimiz devam ediyor. Çünkü babam hastaneye yatırılıyor ve tedaviye başlıyor .

Sabah Kuzey'i babaannesine bırakıyor ofise geçiyor iki saat ofiste yada adliyede işleri halledip öğle arası Numune'ye geçiyor dönüşte bir saat ofis ve Kuzey'i babaanneden alıp eve gidiyorum. Bu süreç 25.07.2012 tarihine kadar devam ediyor. Allaha Şükür babam taburcu oluyor , ama belli bir süre evde tedavisinin devam etmesi gerekiyor.

HASTAYKEN

Derken Kuzey el, ayak- ağız hastalığı denilen viral bir hastalığa yakalanıyor. önce vücudu isilik gibi oldu ancak iki üç gün sonra su çiçeği gibi kabarcıklar oluşuyor biz suçiçeği sanarak acilen doktora gidiyoruz ve bu hastalık olduğunu öğreniyoruz. Şu an salgın olan bu hastalık viral hastalık olduğu için ilaç verilmiyor sadece vücudu rahatlatmak için solusyon ve ağız içinde yutkunmayı kolaylaştırmak için bir ilaç verdi. neyse ki iyileşti ama bir haftada kilo verdi tabi ki:))


2 yorum:

Anaların aslanı-aslanların anası dedi ki...

Okurken başım döndü, kötü günler geride kalsın artık inşallah.

KUZEY'S MOM dedi ki...

amiiiiiiiiiiiiiiiiiiiin

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Related Posts with Thumbnails